Romanya Limited Şirketi/SRL - Ortak-Yönetici'nin azli. Nisap ve Çoğunluk. İçtihatların gelişimi. Genel Kurul’un Mutlak ve Nispi Butlan Nedenleri. Genel Kurul Kararlarının iptali için Aktif Dava Ehliyeti.
Not
Hacim, kullanılan teknik dil ve karmaşık cümle yapıları nedeniyle, ilgili yasa ve Mahkeme Kararlari metinlerinin tam olarak çevirisi yalnızca İngilizce versiyonunda yapildi.
Aynı maddenin e) bendinde, Genel Kurul’un yetkileri arasında, AYRI OLARAK, "şirket ana sözleşmesini değiştirme" yetkisi de açıkça tanımlanmiștir.
Yani, bir SRLnin ana sözleşmesinde belirli konular için daha katı ya da daha hafif şartlar öngörülmemişse, ilk çağrıda, bir Genel Kurul kararının geçerli olabilmesi için iki şartın birlikte sağlanması gereklidir: en az 50%+! ortağın olumlu oy kullanması ve bu ortakların toplam hisselerinin en az %50 + 1’e ulaşması.
Şirketler Kanunu’nun 7. maddesi, e) bendi uyarınca, bir SRL’nin Ana Sözleşmesi şu hususları zorunlu olarak içermelidir - Yöneticilerin ortak olup olmadıkları fark etmeksizin: Yöneticilerin kimlik bilgileri, Görev süreleri, Kendilerine verilen yetkiler, Yetkilerini birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı kullanacakları.
Burada önemli bir husus olarak şu tespit edilmelidir:
Yöneticilerin (ortak veya ortak olmayan) azledilmesi için oybirliği kuralını açıkça zorunlu kılan veya bu işlemi açıkça ana sözleşme değişikliği olarak nitelendiren herhangi bir yasal düzenleme BULUNMAMAKTADIR.
Bu fikranin yürürlükten kaldırılması, yasama organının yeni bir yaklaşım benimsediğini göstermektedir. Yani, Ana Sözleşme’de oybirliği kuralı veya daha hafif oylama koşulları öngörülmemişse, 26.11.2022 tarihinden sonra Ana Sözleşme değişiklikleri için alınacak AGA kararları, yukarıda (3) numaralı bolum de belirtilen genel kurala tabi olacaktır.
Bu değişiklikle amaçlanan varsayılabilecek hususlar şunlardır:
Ön Değerlendirme Sonucu:
Eğer yöneticinin azline ilişkin AGA kararı 26.11.2022 tarihinden sonra alınmışsa, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda oybirliği kuralının uygulanamayacağı açıktır - Kuruluş sözleşmesi bu kuralı zorunlu kılmadığı sürece. Bu bağlamda, kuruluş sözleşmesinin en başından itibaren dikkatli bir şekilde hazırlanmasının önemini vurguluyoruz.
265/2022 sayılı Romanya Kanun ile yasama organı, en azından eşit ortaklık oranına sahip SRL’lerde (sınırlı sorumlu şirketler) karar alma süreçlerinde yaşanabilecek tıkanıklıkları önlemeye çalışmıştır. Bu doğrultuda, Madde 7 harf d) ind. 1 ile kuruluş sözleşmesine şu hükmün dahil edilmesini zorunlu kılmıştır: " sermaye paylarının eşit olması nedeniyle mutlak çoğunluğun sağlanamadığı durumlarda - Genel kurul kararlarının alınma yöntemi".
Ancak, uygulamadaki durumlar, bu düzenlemenin olası tıkanıklık riskini tamamen ortadan kaldırmadığını göstermektedir. Özellikle, bu yeni düzenlemeden önce kurulmuş şirketlerin kuruluş sözleşmeleri güncellenmediği sürece ticaret siciline uyarlanmadığında sorun devam edebilir. Ayrıca, çoğunlukla eşit ortaklık söz konusu olmasa da birden fazla ortağı bulunan SRL’lerde, çoğunluk istismarı veya yöneticinin şirket aleyhine dolandırıcılık içeren işlemler gerçekleştirmesi gibi riskler de ortaya çıkabilmektedir. Bunun yanı sıra, genel kurulun yasaya uygun şekilde oluşturulmasını için, bazı çıkar gruplarının yalnızca kendi lehlerine kararlar aldırmak amacıyla yeni ortakları stratejik olarak şirkete dahil etmesi gibi yapay müdahaleler de görülebilmektedir.
Eğer yöneticinin azline ilişkin AGA kararı 26.11.2022 tarihinden önce alınmışsa, şu sorular gündeme gelir: Bir yöneticinin—özellikle aynı zamanda ortak olan bir yöneticinin—görevden alınması, oybirliği kuralına tabi olan bir ana sözleşme değişikliği olarak kabul edilebilir mi? Görevden alınan ortak-yönetici, oybirliği kuralının ihlal edildiğini ileri sürerek AGA kararının iptalini ve dolayısıyla yöneticilik görevine yeniden atanmasını talep edebilir mi - aktif dava ehliyeti var mi ?
Buna göre, Şirketler Kanunu’nun 132. maddesi, 2. fıkrası gereğince: Genel Kurul kararları, kanuna veya ana sözleşmeye aykırı olması halinde, aşağıdaki kişiler tarafından dava konusu edilebilir:
Ayrıca, SA’lara ilişkin 137¹. maddenin 4. fıkrası uyarınca, tek kademeli yönetim sisteminde şu düzenleme yer almaktadır: “Yöneticiler, her zaman olağan genel kurul tarafından görevden alınabilir. Ancak, görevden alma haklı bir nedene dayanmıyorsa, yönetici tazminat talep etme hakkına sahiptir.”
Yukarıda (6) ve (7) numaralı bölümlerde belirtilen hukuk kurallarına dayanarak, hem Yargıtay (Inalta Curte de Casație și Justiție - ICCJ) düzeyinde hem de ülke genelindeki Temyiz Mahkemeleri (Curtea de Apel) düzeyinde, zengin bir içtihat birikimi oluşmuş olup, bazı durumlarda yeknesaklıktan uzak kararlar verilmiştir.
***
ÖZÜNDE, MAHKEMELERIN TEMEL GÖRÜŞLERI ŞU ŞEKİLDE ÖZETLENEBİLİR:
I. 2017 yılına kadar elimizde somut veriler bulunmaktadır ve bu verilere göre ülke genelindeki Temyiz Mahkemelerinin çoğunlukla benimsediği uygulama şu yönde olmuştur: "Ana sözleşmede aksi öngörülmüşse, İLK Ana sözleşme ile atanmış bir limited şirket yöneticisinin azli, ana sözleşme değişikliği niteliğinde olup, TÜM ORTAKLARIN OYUNU GEREKTİRİR."
[Bu görüş, Yargıtay’ın (ICCJ) 45/2018 sayılı kararının "VIII. Ulusal Mahkemelerin İçtihatları" başlıklı bölümünün 40. maddesinde yer almakta ]
Bu şu anlama da gelmektedir: Eğer yönetici, şirketin kuruluşundan sonra bir Genel Kurul (AGA) kararı ile atanmış ve BU ATAMA ANA SÖZLEŞMEYE SONRADAN EKLENMİŞSE, bu durumda GENEL ÇOĞUNLUK KURALI UYGULANABİLECEKTİR.
Bu görüşün dayanakları: Şirketler Kanunu’nun 77. maddesi, 1. fıkrası, yöneticilerin atanması için çoğunluk kuralını öngörmektedir, ancak yöneticilerin azli konusunda aynı hüküm bulunmamaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası, yalnızca AGA tarafından atanmış yöneticilerin çoğunluk kuralına göre görevden alınabileceğini düzenlemektedir.
Ancak, kuruluş sırasında ana sözleşme ile atanmış yöneticiler, bu kuraldan istisna tutulmuştur ve bunların görevden alınması için oybirliği şartı getirilmiştir. Mahkemeler, "simetri kuralı" (regula simetriei) uygulayarak şu sonuca varmıştır: Bir şirketin ana sözleşmesi, tüm ortakların oybirliği ile kabul edildiği için, aynı şekilde ilk yöneticilerin atanması da tüm ortakların mutabakatı ile yapılmalıdır. Dolayısıyla, aynı kurala bağlı kalarak, görevden alınması için de aynı şart aranmalıdır—yani, oybirliği.
II. Yargı kararlarında, yöneticilerin görevden alınmasının, hangi belgeye veya hangi tarihte atandıklarına bakılmaksızın, ana sözleşme değişikliği olarak değerlendirilmesi ve oybirliği (unanimitate) kuralına tabi olması gerektiği yönünde bir görüş te şekillenmiştir.
III. Yargı kararlarında, yönetici sıfatının sona erdirilmesinin (azil), bir ana sözleşme değişikliği olarak değerlendirilmeyip, dolayısıyla oybirliği kuralına tabi olmadığı yönünde bir görüş te şekillenmiştir.
Ancak, yönetici aynı zamanda ortak sıfatına sahipse, azil kararına karşı iptal davası açmak için aktif dava ehliyetine sahip olabilir - yalnızca mutlak butlan (nulitate absolută) sebeplerine dayanılarak dava açılması durumunda.
Mutlak butlan, Şirketler Kanunu’nda SRL’ler için anonim şirketlerden (SA) devralınan sınırlamalar kapsamında değerlendirilmemektedir.
Bu doğrultuda, Bükreş Temyiz Mahkemesi ve Cluj Temyiz Mahkemesi’nin kararlarında da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadına atıf yapılarak adil ve hukuka uygun bir yaklaşım benimsendiği görülmektedir. Evet, bu içtihatlar 26.11.2022 tarihinden önceki AGA kararlarına ilişkin olsa da, mantıkları halen geçerliliğini korumaktadır.
Aşağıda da görüleceği üzere, bazı yargı görüşleri, görevden alınan yöneticinin AGA’nın görevden alma kararına karşı iptal davası açma hakkının sınırlandırılmasına ilişkin olarak şunları savunmuştur:
Ancak, kendi pratiğimde karşılaştığım olaylar, benimsediğim görüşü desteklemektedir.
Bu yalnızca tek bir örnek olup, yukarıdaki görüşümü destekleyen birçok başka pratik senaryo da bulunabilir.
IV. Yargı kararlarında, yöneticinin görevden alınmasının (azil), ana sözleşme değişikliği olarak değerlendirilmediği ve dolayısıyla oybirliği (unanimitate) kuralına tabi olmadığı yönünde bir görüş şekillenmiştir. Bu doğrultuda, görevden alınan yönetici, ortak olup olmadığına bakılmaksızın, azil kararına karşı dava açma yetkisine (aktif dava ehliyetine) sahip değildir.
Bu görüşün dayanakları:
İlgili içtihatlar:
Yargitay – Ticaret Dairesi, Karar No. 4233/2010
Bacău Temyiz Mahkemesi, Karar No. 4/2008
Oradea Temyiz Mahkemesi, Karar No. 16/2021
Mahkeme uygulamalarında, yeni bir yöneticinin atanmasına ilişkin AGA kararının iptalinin de kabul edilmez olduğu tespit edilmiştir. Bu tür bir dava, dolaylı bir şekilde yönetici azlinin geçersizliğini sağlama amacı güdeceği için reddedilmektedir.
Şirketler Kanunu’nun 197. maddesi, 3. fıkrası, yöneticilerin yönetim sistemine ilişkin düzenlemelerde 77. maddenin 1. fıkrasına atıfta bulunmaktadır, ancak 193. maddenin 2. fıkrasına veya 77. maddenin 2. fıkrasına atıfta bulunmamaktadır.
[Yargitay Kararı No. 3233/2010
Timișoara Temyiz Mahkemesi – İkinci Hukuk Dairesi Kararı]
Çünkü, yönetici-ortak görevden alınması için önceden kendi onayının alınmasını gerektiren bir kural öngörülmüş olsaydı, bu durumda, AGA’nın böyle bir azil kararını alması baştan mümkün olmayacak, dolayısıyla azil kararının yargı yoluyla iptali de gündeme gelmeyecekti. Bu mantık, yasayi işlevsiz hale getiren bir paradoks oluşturur. Romanya'da, genel kural her zaman kanunların ve sözleşme hükümlerinin, bir etki doğuracak şekilde yorumlanması gerektiğidir; herhangi bir etki doğurmaması yönünde yorumlanmamalıdır.
V. Oybirliği kuralını geçersiz sayan bazı mahkeme kararları tespit edilmiştir. Bu görüş, Yargıtay’ın (ICCJ) bazı eski emsal kararlarıyla da desteklenmiştir: ICCJ – İkinci Hukuk Dairesi, Temyiz Kararı No. 3915/2013.
Bu görüşe göre, yönetici-ortak, kendi görev süresiyle ilgili konularda oy kullandığında, şirketle menfaat çatışması (conflict de interese) içinde olacaktır.
Dolayısıyla, oy kullanmaktan çekinmesi gerekir ve bu durumda oybirliği kuralı yalnızca diğer ortaklar açısından geçerli olacaktır.
Ancak, bu yorum, ülke genelindeki diğer temyiz mahkemeleriyle çelişmektedir.
Özellikle, Bükreş Temyiz Mahkemesi gibi bazı mahkemeler, menfaat çatışması hükmünün bu tür durumlara uygulanamayacağını makul gerekçelerle açıklamıştır.
Bu yaklaşımın, yukarıda (7) numaralı bölümlerde belirtilen sınırlamalarla uyumlu olduğu düşünülerek, bazı mahkemeler tarafından benimsenmiş olduğu gözlemlenmektedir.
GENEL SONUÇLAR
I. Eğer yöneticinin azline ilişkin AGA kararı 26.11.2022 tarihinden sonra alınmışsa ve ana sözleşmede açıkça oybirliği kuralına ilişkin bir hüküm bulunmuyorsa, oybirliği kuralı UYGULANMAZ. Kuruluş Sözleşmesi hükümlerinin bu bağlamda etkili / risksiz bir şekilde uygulanabilmesi için Analiz edilen duruma özgü olarak uygulanır, genel bir kural olarak değil (yani, yöneticinin atanması/görevden alınması ile ilgili olarak, kuruluş sözleşmesi veya AGA aracılığıyla atanma/görevden alma özelikleri ve/veya ortaklık sıfatının eş zamanlı taşınması açısından).
II. Eğer yöneticinin azline ilişkin AGA kararı 26.11.2022 tarihinden önce alınmışsa:
Ülke genelindeki Temyiz Mahkemelerinin büyük çoğunluğu bu görüşü benimsemiş ama Romanya hukuk sisteminde içtihat hukukun bağlayıcı bir kaynağı değildir.
III. GÖREVİNDEN ALINAN YÖNETİCİ-ORTAĞIN HAKLARI HAKKINDA: